Ana Sayfa Forum Yardim Arama Site Ekle Arsiv Giris Kayit

HoŞ Geldin Ziyretçi Lütfen Giriş ya da Üye OL
Ip Adresiniz: 18.97.14.82
Adınız:
Şifreniz:


Sayfa: [1] Aşağı git
Yazdır

Gönderen Konu: Cinsel yönden Anlaşma nasıl olur (Okunma Sayısı 3834 defa)
0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.
24 Kasım 2007, 16:41:46
Yönetici
Kupa (Karizma)
*



Kisisel Mesaj:
www.KupaVaLe.com
Cinsiyet:
Bay
Üye ID:
1
Kayit Tarihi:
12 Eylül 2007, 00:00:00
Nereden:
istanbul
Mesaj Sayisi:
3061
Rep Puani:
Rep Gücü:7802
Ruh Halim:
Deneyimleri:

Aktiflik

Deneyim

Seviye

Kötü itibar
iletisim:
Üyelik Bilgileri WWW Offline
« : 24 Kasım 2007, 16:41:46 »



Cinsel yönden Anlaşma nasıl olur

Anlaşma, bir düşünce ve duygu alışverişi olduğuna göre, karşılıklı yapıldığını varsaymak gerekir; yani anlaşabilmek için iki tarafın da aktif olarak bu eyleme katılması zorunludur. Bu karşılıklı alışveriş çerçevesinde, cinsel birleşmenin bir anlaşma biçimi olarak ayrı ve önemli bir yeri vardır.
Çoğu insan, anlaşmanın yalnızca sözcüklere bağlı olduğunu düşünür. Zaten genellikle de üzerinde durulan, sözlü ya da yazılı anlaşmadır. Cinsel anlaşma, cinsel ilişkilere özgü mahremiyetten dolayı büyük ölçüde gözardı edilir. Cinselliğin doğallığı ve has cinsel arzunun herkes için geçerli olması, insanların cinselliğe özel olarak eğilmelerini gereksiz kılmıştır. Onun için cinsel birleşme, hala bir insanın başka bir insanla duygusal bir bağ içinde bulunduğunu ifade eden basit fiziksel bir eylem olarak görülmektedir. Birçok eş, ancak rastlantısal olarak cinsel birleşmenin gerçek anlamını kavrayabilmişdir. Bunların duygusal bağları, paylaştıkları cinsel eylemin, gerçek mahremiyetini algılamalarını mümkün kılacak düzeydedir. Bu şanslı insanlar, çözümlenmesi ya da açıklanması mümkün olmamakla birlikte, eşsiz olduğu hemen farkedilen bir anlaşma düzeyine geldiklerinin bilincindedir. Ancak bu kimseler geneli oluşturmazlar, istisnadırlar. Çoğu insanın cinsellik aracılığıyla anlaşma sanatını özel olarak geliştirmesi gerekir.
Doğru dürüst bir cinsel iletişim kurma yeteneği ile normal bir insan arasına dikilen
büyük engel, toplumlarda fiziksel temasa karşı uygulanan katı yasaktır. Daha çocukken, insanlar cinsel temas konusunda kendiliğinden, doğal ve teklifsiz olmamayı öğrenirler. Toplumsal olarak kabul gören fiziksel temas biçimleri, el sıkışma örneğinde olduğu gibi, kasıtlı olarak törenselleştirilmişler; böylece formal bir kalıba sokularak her türlü duygusallıktan arındırılmışlardır.
Eşlerin birbirine rahatlıkla izin verdiği vücut temasları, yabancılar arasında fiziksel saldırı olarak algılanır. Oysa küçük bir çocuk düşünüldüğünde, onun teması ve sarılmasındaki temel doğallık gözden kaçacak gibi değildir. Yaşamın ilk yıllarında hakim olan dil, vücut dilidir. Çocuk, sıcak bir kucaklama ile sert bir tokatın ilettiği anlamları kolayca birbirinden ayırabilir, Ne var ki, büyüdükçe içgüdüsel olarak vücut temasından kaçınmayı ve diğer insanlarla arasında hep bir mesafe tutmayı öğrenir. Aslında toplum içinde "uygun" yaşamanın kuralı bu olduğu halde, birey aşık olacak ve cinselliğini ifade edecek yaşa geldiğinde, kurtulması gereken bir sürü sınırlamalar oluşmuştur. Herşeyin ötesinde, o zamana kadar kendine yasakladığı ve bir tehdit olarak algıladığı fiziksel mahremiyeti, şimdi sevinerek benimsemesi gerekmektedir. Karşısındaki eşin hevesliliği ile kendi sinirliliği de işe karışınca, cinsel deneyin oldukça sevimsiz ve doyuruculuktan uzak gelişmesi, beklenebilecek bir sonuç olur. Bu durumda eşlerin, cinsel birleşmeden bekledikleri tek sonucun, orgazm olması şaşırtıcı gelmemelidir. Sevişme, cinsel boşalımın en alt düzeyde kaldığı mekanik bir eylem haline gelmiştir. Mahremiyet ve paylaşma duygusu, gönülden vermek arzusu gibi sıcak duyumlar bu ilişki içinde ortaya çıkmazlar. Böyle bir ilişkide, kadının seksten hoşlanmadığı yolunda yanlış ama görünürde haklı bir düşünceye kapılabilen erkeklerin kolayca bencilleşmesi ve cinselliği kendi hakları olarak görmesi çok olasıdır. Eşsiz bir iletişim ya da anlaşma yolu olması gereken seks, bu durumda sinirli ve bencil bir erkeğin kadından talep ettiği bir görev haline gelir. Ayrıca seks konusunda sürekli olarak tetikte olmayı öğrenmiş bir kızın, evlilikle birlikte bu olaya alışıncaya kadar duyacağı aşırı endişe duygusundan dolayı cinsel temasın tadına varamayacağı açıktır.
Tam bir cinsel anlaşmanın kurulabilmesi için her iki eşte de birbirine karşı tam bir güven duygusunun gelişmesi gerekir. Aşkın temelinin güven olduğu bir gerçektir. Gündelik ya da duygusal bunalımlarda eşinin kurtarıcı olacağını bilmek nasıl insanı rahatlatan bir duyguysa, cinsel ilişkide nazik ve açık olacağına güvenmek de o kadar huzur verici ve önemli bir duygudur. Ancak bu güven duygusu sayesinde sevmek ve sevilmek duyguları gerçeklik kazanabilir.
Bir ilişki içinde sevginin bilincine varmanın yolu elbette tek değildir. Ancak cinsel birleşme sırasında çiftler arasında sözsüz bir anlaşmanın yeşermesi çok olasıdır. Bu şekilde, aşk, elle tutulur bir bağ haline gelir; eşlerin hareketleri, kucaklamaları ve sevişme teknikleri kendiliğindenlik kazanır. Böylece herhangi bir beceriksizlik ya da yalnızlık sorunu da ortadan kalkmış olur. Her eş, diğerine herhangi bir kayıt olmaksızın kendini verebileceği için, cinsel uyumun özü olan "tek vücut haline gelme" duygusu bütün yoğunluğuyla ilişkiye hakim olur.
Bazı insanlar, bu uyum duygusuna fazla bir çaba harcamadan ulaşabilir. Karşılıklı anlayışları sayesinde aralarındaki her türlü fiziksel pürüz sorun haline gelmeden çözülmüştür. Ama başka bazı çiftler ise, böyle bir yakınlığın ne farkına ne de tadına varabilir. Ancak bu ilişkilerin mutlaka başarısız ve mutsuz olduğunu düşünmek yanlış olur. Çünkü günümüzde hala seksi, tamamen fiziksel bir eylem olarak gören insanlar bulunmaktadır. Dolayısıyla, bir çiftin birbirini sevmesi, günlük hareket ve düşüncelerinde pürüzsüz bir anlaşma içinde olması, ancak yine de seksi yalnızca bir fiziksel doyum kaynağı olarak görmesi mümkündür. Bu bakış açısını her iki eş de paylaştığı sürece, cinsel birleşmede başka bir anlam aramalarına da gerçekten gerek olmayabilir. Aslında, ruhsal anlaşma kadar derin ve anlamlı olmamakla birlikte bu da bir tür anlaşma ya da iletişim tiirüdür. Oysa eşler arasında sorun, aralarındaki iletişimsizliği farketmeleriyle başlar. Yoğun ruhsal ya da karşılıklı fiziksel bir anlaşmadan yoksun olan seks, ister istemez soğuk olacaktır. Herhangi bir hayranlık ya da kapılma duygusu veya karşısındakiyle "tek vücut haline gelme" gibi heyecanlar bu ilişkide söz konusu değildir. Duyarlı bir eş, daha cinsel ilişkinin başlangıç aşamasında eşinin isteklerini tespit edebilir. Normal olarak bir insan, eşini memnun etmek isteyecek ve bunu yapabilmek için, onu özel olarak neyin sevindirdiğini, neyin tatmin ettiğini öğrenmeye çalışacaktır. Eşlerin birbirlerini keşfetmesi ancak  böyle mümkün olabilir. Eşlerin ilk tespit ettikleri doyurucu yönteme takılıp kalma tehlikesi her zaman için vardır. Oysa aynı yöntemin sürekli tekrarı eşlerin heves ve uyanıklığını körelterek, onları bir can sıkıntısı ve yeknesaklık devresine sokacaktır. Bu da aralarındaki iletişimi tıkayacak en önemli nedendir. Böyle bir gelişmeyi önleyebilmek için herşeyden önce çiftlerin, anlaşma için iki insanın aktif katkılarının gerektiğini görmesi gerekir. İletişim, karşılıklı bir süreçtir, bir duygu alışverişidir. Dolayısıyla her iki taraf da bencilliği ve tembelliği bir tarafa bırakmalıdır. Bu tutum ayrıca yeknesaklığa düşmemenin de ön koşuludur. Başarılı bir cinsel ve ruhsal iletişim için, eşlerin araştırıcı ve yenilikçi bir yaklaşımı sürekli korumaları gereklidir.
Çoğu insan için cinsel anlaşma, tüm bir ilişkinin ödüllendiği doruktur. Aralarında kurulan güven ve aşk ilişkisi, bu cinsel ve ruhsal birleşme anında adeta kristalleşir. Oysa bazı insanlar bu gelişmenin tam tersini savunmaktadır ve cinsel anlaşmanın tam önemini vurgulaması açısından birtakım insanların böyle bir deneyi yaşamış olmaları son derece ilginçtir. Bunlara göre, cinsel anlaşma, gelişmiş bir ilişkinin anahtarıdır. Cinsel iletişimin getirdiği teslimiyet ve sevinç duygusu, karşılıklı güven ve sevgi duygusunu geliştirmelerini sağlayacaktır. Aşık olduğu ve sürekli bir cinsel ilişki içine girdiği zaman, bir insanın aradığı şey anlaşmadır; zaten "ideal eş"i bulma arzusunun gerisinde yatan motif, bu yakınlık ve temas arayışıdır. İnsanlar bu yakınlığın ancak cinsel birleşmede tam anlamıyla yaşanabileceğini de ayrıca bilirler. Bu yüzdendir ki, seks, basit fiziksel bir güdünün tatmininden çok ötede bir deneydir. İnsanların yalnız ve yalıtılmış olarak değil, tersine kendilerini, sevdikleri biriyle paylaştıklarında daha mutlu olduklarını gösteren bir kanıttır.
Konuyu Paylaş:
Google Ekle Facebook Profiline Ekle Yahoo Ekle Msn Ekle Reddit Ekle Digg Ekle Furl Ekle Del.icio.us Ekle Newsvine Ekle Technorati Ekle

Ana Sayfa Kırık Link Bildir Yardım

Logged




Sayfa: [1] Yukarı git
Yazdır


Gitmek istediğiniz yer:  

Benzer Konular
Konu Başlığı Başlatan Yanıtlar Görüntülenme Son Mesaj
Gerçek Dostluk Böyle Olur.. Öyküler Ve Hikayeler bLue 1 4251 Son Mesaj 02 Ekim 2008, 00:05:57
Gönderen: buqra
Cinsel İlişki Ne Zaman Ağrıya Neden Olur ? Cinsel Sağlık Dark_AngeL 0 2970 Son Mesaj 03 Eylül 2008, 13:38:28
Gönderen: Dark_AngeL
Cinsel Birleşme Sırasında Bedende Neler Olur ? Cinsel Sağlık Dark_AngeL 0 2898 Son Mesaj 03 Eylül 2008, 13:58:17
Gönderen: Dark_AngeL
Sevişme sırasında neler olur Cinsel Sağlık Dark_AngeL 0 4531 Son Mesaj 03 Eylül 2008, 13:58:46
Gönderen: Dark_AngeL
Cinsel Fonksiyonunuz Nasıl? Online Test Edin Cinsel Sağlık Dark_AngeL 0 3161 Son Mesaj 03 Eylül 2008, 14:05:21
Gönderen: Dark_AngeL
Kadının hası böyle olur Bayan Dedikodu Cafesi bLue 0 2524 Son Mesaj 04 Ekim 2008, 13:19:49
Gönderen: bLue
LETİTBİT Dosya İndirme Nasıl Olur? Yardım bLue 0 7695 Son Mesaj 11 Temmuz 2009, 23:56:04
Gönderen: bLue
Apandisit Neden Olur? Sağlık (Genel) sahanebaskan 0 1441 Son Mesaj 30 Mayıs 2014, 21:19:10
Gönderen: sahanebaskan
Thema Bilgileri (KupaVaLe V2 Özel Thema)

RSS | Arsiv | Sitemap | List | Wap | Wap2 | XML | SiteMap XML | SiteMap XML1 | urllist | XML 2 | Archive | urllist | RSS 1 | HTML

Bu Sayfa 0.179 Saniyede 28 Sorgu ile Oluşturuldu